2024 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvuruları, önceki yıllara göre önemli bir düşüş gösterdi. Eğitim camiasında geniş yankı uyandıran bu durum, farklı faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkmış görünüyor. Gençlerin geleceğini şekillendiren bu sınavın başvuru rakamlarındaki azalma, sadece sayısal bir gösterge olmanın ötesinde derin bir sorgulamayı da beraberinde getiriyor. Peki, bu düşüşün arka planında hangi etkenler var? Eğitim sisteminden ekonomik şartlara kadar pek çok konuda dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor.
Özellikle son yıllarda artan ekonomik zorluklar, gençlerin YKS gibi büyük sınavlara verdikleri önemi etkileyen önemli bir faktör haline geldi. Gençler, ailelerinin maddi durumlarını değerlendirerek, yükseköğrenim için ödenmesi gereken harç ve yaşam giderleri gibi mali yükümlülükleri göz önünde bulundurarak tercihlerini şekillendiriyor. Ekonomik belirsizlikler, öğrencilerin gelecekteki kariyer yollarını seçerken daha temkinli bir yaklaşım benimsemelerine ve bazı durumlarda YKS’ye katılmamalarına neden olabiliyor. Bu durum, YKS başvurularında yaşanan düşüşü doğrudan etkileyen bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
YKS başvurularındaki düşüşün bir diğer sebebi ise eğitim sistemine dair mevcut politikalardaki belirsizlik ve istikrarsızlıktır. Okul yönetimleri, öğretmenler ve öğrenciler arasında süregelen iletişim bozuklukları, gençlerin sınavlara olan motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Öğrenciler, sınavın gereklilikleri ve üniversite hayatının getirdiği zorluklar konusunda tatmin edici bilgilere ulaşamamaktan şikayet ediyor. Bu durum, pek çok gencin geleceğini belirleyecek bu önemli sınava yönelik ilgisinin azalmasına yol açıyor. Bununla birlikte, geçmiş yıllardaki üniversite yerleştirme sonuçlarının yetersiz kalması ve çok sayıda mezunun iş bulmada zorlanması, gençlerin YKS'ye olan bakış açısını değiştiren diğer bir etken olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, YKS başvurularında yaşanan bu düşüş, ekonomik, sosyal ve eğitimsel pek çok faktörün karmaşık bir etkileşimi sonucunda ortaya çıkıyor. Eğitim sisteminin bu durumu göz önünde bulundurarak köklü değişiklikler yapması, hem gençlerin motivasyonunu artıracak hem de sınav başvurularını eski düzeyine getirmek adına önemli bir adım olacaktır. Eğitim camiasının ve ilgili otoritelerin, bu konudaki sorunları çözebilmek için harekete geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde, gelecek nesillerin eğitimde mağdur olma riski artacak ve bu da toplumun her kesimini etkileyecek bir sorun haline gelecektir.