Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, unutulmaz bir siyasi figür olan Sırrı Süreyya Önder'in anması gerçekleştirildi. Anma etkinliği, hem siyasi hem de toplumsal anlamda derin izler bırakan Önder’in hayatını ve mücadelelerini yeniden gündeme taşırken, katılımcılara duygusal anlar yaşattı. Önder’in arkadaşları, ailesi ve sevenlerinin katıldığı etkinlik, politik bir anmanın ötesinde, insanı etkileyen bir yaşanmışlıklar silsilesine dönüşmüştü.
1960 yılında Ankara’da dünyaya gelen Sırrı Süreyya Önder, genç yaşlarda siyasete adım attı. Eğitim hayatında edindiği bilgilerle donanımlanan Önder, Türkiye’nin alternatif siyasi hareketlerinde önemli bir yer edindi. Sırrı Süreyya Önder, özellikle Türkiye’deki toplumsal adalet arayışlarında öncülük eden bir figür olarak biliniyordu. Anma etkinliğinde, katılımcılar Sırrı Süreyya Önder’in yaşamından kesitlerle onun düşünce yapısını ve toplum için ne ifade ettiğini vurguladılar. Arkadaşları, Önder’in parlak zekası, iradesi ve azmi ile birçok insana ilham kaynağı olduğundan bahsettiler. Anma programında yapılan konuşmalar, katılımcılara Önder’in olaylar karşısındaki cesur duruşunun ve inandığı değerler uğruna verdiği mücadelenin unutulmadığını bir kez daha hatırlattı.
Anma etkinliği sırasında, Türkiye’nin dört bir yanından gelen siyasiler ve aktivistler bir araya geldi. Sırrı Süreyya Önder’in anma programına gelenler, onun anısına saygı duruşunda bulundu ve ardından hayatına dair kısa bir video gösterimi yapıldı. Bu gösterim, Önder’in yalnızca bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir insan olarak da hayatına dair önemli anların ve mücadelelerin vurgulandığı bir belgesel niteliğindeydi. Katılımcılar, Önder’in değerleri ve idealleri etrafında kenetlenerek, onun sürdürdüğü mücadelenin hala devam ettiğini belirttiler. Bu duygu dolu anların ardından, etkinlikte yer alan sanatçılar, Sırrı Süreyya Önder’e ithafen eserler seslendirdi. Müzik ve şiirlerle dolu bu anlar, etkinliğin ruhunu yansıtarak katılımcıları mest etti.
Son olarak, anma etkinliği katılımcılara, Sırrı Süreyya Önder’in bıraktığı mirası devam ettirme kararlılığını yinelemek için bir çağrı niteliği taşımaktaydı. Bugün Türkiye’nin daha adil ve eşit bir toplum olması için mücadele eden herkesin, Önder’in ilkelerini yaşatma sorumluluğunu taşıması gerekliliği, etkinlikte en çok öne çıkan mesajlardandı. Katılımcılara düşen, Önder’in mücadelesini devam ettirerek, geleceğe olan inançlarının sağlam kalmasıydı. Böylece, Sırrı Süreyya Önder, sadece bir anma etkinliğiyle değil, anısını yaşatan tüm insanların yüreklerinde bir yer edinerek ölümsüzleşti.