Son dönemlerde Türkiye’nin gündemindeki en dikkat çekici konulardan biri, FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) bahanesiyle gerçekleştirilen dolandırıcılık vakaları. Milyonlarca lira değerindeki dolandırıcılık hikayeleri, vatandaşları hedef alırken, aynı zamanda yasal yetkilileri de harekete geçirdi. Bu kapsamda, önceki gün düzenlenen operasyonlar, FETÖ yalanlarıyla kurulan vurgunların boyutunu ve etkisini gözler önüne serdi.
Operasyonlar sonucunda, FETÖ ile mücadele kisvesi altında faaliyet gösteren bir dolandırıcılık şebekesi ifşa edildi. Bu şebekenin, örgütle bağlantılı olmadan, FETÖ propagandası yaparak milyoner olmayı hedefleyen bir grup insan tarafından yönetildiği belirlendi. Dolandırıcılar, kendilerini ‘gizli’ bir devlet görevlisi olarak tanıtıyor ve FETÖ ile bağlantılı olduğu iddia edilen kişileri hedef alıyordu. Bu kişiler, dolandırdıkları bireylere ‘gizli bilgiler’ sunarak, onları korkutarak ya da vaadlerle ikna ediyor ve büyük meblağlar talep ediyorlardı. İddia edilen FETÖ bağlantıları üzerinden yapılan bu dolandırıcılık, toplumda büyük bir infiale neden oldu.
Bu dolandırıcılık şemasının ilk olarak ortaya çıktığı yerlerden biri, sosyal medyanın da etkisiyle hızla yayılan haberler oldu. Dolandırıcılar, sosyal medya platformları üzerinden tanıştıkları insanları etkileyerek, hayali senaryolar uydurdular ve ortamları hazırlayarak dolandırıcılıklarını gerçekleştirdiler. Ayrıca, kendi oluşturdukları sahte belgeleri kullanarak mağdurlarına FETÖ ile bağlantılı olduklarını gösteren sahte kanıtlar sunarak, korku psikolojisi oluşturmayı başardılar.
Yetkililer, olayın fazla yayılmadan önüne geçmek için kapsamlı bir operasyon başlattı. Gözaltına alınan 20 kişilik çeteye yönelik yapılan operasyonlar, dolandırıcıların hesaplarında bulunan milyonlarca liralık miktarlar ve mülkler ile birlikte durumu daha net bir hale getirdi. Arama noktalarında bulunan belgeler, dolandırıcıların ne denli organize bir şekilde hareket ettiğini ve planlı bir şekilde insanları nasıl hedef aldıklarını gözler önüne serdi.
Kaybedilen paraların bir kısmına ulaşılması umulurken, mağdurların yüreklerindeki korku ve güvensizlik hissinin geçmesi zaman alacak gibi görünüyor. FETÖ yalanıyla dolandırılan vatandaşlar, güven duydukları sistemlere duydukları inançsızlık nedeniyle zor günler geçiriyor. Bu, aynı zamanda toplumda FETÖ'nün sebep olduğu travmanın ne denli derin olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Yetkililerin konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamalarda, halkın dikkatli olmalarının yanı sıra bilgilendirme çalışmalarının da artırılacağı belirtildi. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımları dikkatle takip etmek ve tanımadıkları kişilerle iletişime geçmemeleri konusunda vatandaşlara uyarılarda bulunuldu.
Sonuç olarak, FETÖ ile mücadele adı altında yapılan dolandırıcılık olaylarının, korkunç boyutlara ulaştığı görülüyor. İlginç bir şekilde, FETÖ’ye karşı duyulan öfke ve direnç, bazı kötü niyetli kişilere fırsat verdi ve bu durum, vatandaşların yaşadığı maddi kayıplarla birleştiğinde ciddi bir sosyal sorun haline geldi. Toplum olarak bu tür dolandırıcılık vakalarına karşı bilinçlenmek, sadece bireysel duyarlılık değil; aynı zamanda kolektif bir bilincin oluşması gerekmektedir. Zira FETÖ veya başka bir düşman grup üzerinden bireylerin hedef alınması, toplumsal bağları zayıflatacak bir durumdur.