İstanbul'un Esenyurt ilçesinde, eski bir ilişkiden kaynaklanan şiddet ve tehdit hikayesi, gündemi sarsan bir olaya dönüşmüştür. Herkesin cebinde bir telefon, çevremizde binlerce insanın olduğu bir dünya var, ancak bazen bu iletişim araçları yanlış ellerde büyük felaketlere dönüşebilir. İlişki sonlandıktan sonra yaşanan sorunlar, bazı bireyler için hayatı zorlaştıran durumlardan biri haline gelebiliyor. Bu bağlamda, Esenyurt'ta yaşanan skandal, sosyal medyada geniş bir yankı bulmuş ve dikkatleri üzerine çekmiştir.
Olay, bir kadının eski sevgilisi tarafından takip edilmesi ve tehdit edilmesi ile başlamıştır. Genç kadın, ayrılık sonrası eski sevgilisinin kendisini rahatsız ettiğinden bahsetmektedir. İlk başlarda sıradan bir münakaşa gibi görünen durum, zamanla şiddete dönüşmüştür. Kadın, eski sevgilisinin telefonla kendisini sürekli arayıp, şikayet ettiği konular hakkında tehditler savurduğunu dile getiriyor. Bununla birlikte, genç kadın, eski sevgilisinin sosyal medya hesapları üzerinden de kendisine şantaj yaparak para istediğini belirtmiştir. Başkanlıkta 'Sosyal Medya ve Etkileri' konulu bir buluşma gerçekleştirilecek olması da ilginç bir tesadüf.
Yaşanan süreç, genç kadının hayatını ciddi derecede olumsuz etkilemiştir. Korku içinde yaşayan kadın, konu hakkında polise başvurmuş ve eski sevgilisinden şikayetçi olmuştur. Bu durum, kadınların maruz kaldığı şiddet ve tehdit olaylarının büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne sermektedir. Olayın ardından kadının evine gelen eski sevgili, burada fiziksel şiddet uygulamış ve bu durum, polis tarafından kaydedilmiştir. Bütün bunların yanı sıra, kadın, sosyal medya üzerinden de rahatsız edilmeye devam etmiştir.
Bu tür olaylar, yalnızca bir bireyin hikayesinin ötesine geçerek, toplumun genelinde yaşanan sorunların yansımasını göstermektedir. Kadınların yaşadığı şiddet, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir boyut da taşımaktadır. Esenyurt'taki mağdur, bu durumu ifade ederek, diğer kadınların da sesini duyurmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, şiddetin yalnızca kadına yönelik değil, her bireye karşı olabileceği gerçeği yatsınamaz. Toplum olarak bu tür olaylara karşı daha duyarlı ve bilinçli olmamız gerektiğini hatırlatmakta fayda var.
Olayın ardından bazı yerel dernekler ve kadın kuruluşları, duruma el atmış ve mağdura destek vermek amacıyla çeşitli kampanyalar başlatmıştır. Şiddete karşı tepki gösteren bu topluluklar, olayın ardından bir araya gelerek daha fazla kadının benzer sorunlarla yüzleşmemesi adına toplumsal bilincin artırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Öncelikle, konuyla ilgili yasa ve düzenlemelerin gözden geçirilmesi, ardından toplumda farkındalık yaratılması gerekmektedir. Birçok kadın, yaşadığı şiddet olaylarını anlatmakta zorluk çekmekte, mağdur olduklarını kabul etmek istememekte ve bu durum onları daha da izole bir hale getirmektedir.
Sonuç olarak, Esenyurt'ta yaşanan bu eski sevgili dehşeti, sadece yaşanan bir olayı değil, daha büyük sosyal bir sorunu simgelemektedir. Şiddet, insanlık onurunu zedeleyen, bireylerin yaşam kalitesini bozan bir eylem olarak asla kabul edilemez. Toplum olarak bu tür olaylara karşı duyarlı olmalı, mağdurlara destek olmalı ve benzer durumların yaşanmaması adına sesimizi yükseltmeliyiz. Esenyurt'ta yaşanan bu olay, belki de daha birçok kadının sesi olmuştur ve onların yaşadıkları da göz önüne alınmalıdır. Kadınların maruz kaldığı şiddet olgusu, her birimizin üzerine düşen sorumlulukları artırmakta, toplumda daha sağlıklı bir iletişim ve daha güvenli bir yaşam alanı inşa etmek adına harekete geçilmesini zorunlu kılmaktadır.