Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz günlerde yaptığı basın toplantısında, Türkiye’nin Orta Vadeli Programı (OVP) çerçevesinde öngörülen ekonomik hedefleri ve projeleri kamuoyuna duyurdu. Ekonomik büyüme, istihdam artırma, enflasyon ile mücadele, cari açığın kapanması ve güçlü bir mali disiplin sağlanması gibi temel taşlar üzerine inşa edilen bu program; tarım, sanayi, teknoloji ve enerji başta olmak üzere pek çok sektörde önemli yenilikleri ve destekleri de beraberinde getiriyor. Yılmaz, açıklamalarında Türkiye’nin sağlam temel üzerine kurulu bir ekonomik gelişim hedeflediğini vurguladı.
OVP, Türkiye ekonomisinin genel çerçevesini belirleyen bir yol haritası niteliği taşırken, 2024-2026 dönemini kapsayan önemli hedefler sunmaktadır. Beklentilere göre, Türkiye’nin GSYİH büyüme oranının 2024 yılında %5, 2025 yılında %5,5, 2026 yılında ise %6 olması hedefleniyor. Bu büyüme hedefi, Türk ekonomisinin global arenada rekabet gücünü artırmayı ve vatandaşların refah düzeyini yükseltmeyi amaçlıyor. Yılmaz, böylece Türkiye’nin yurt içi tasarruflarını artırarak dışa bağımlılığı azaltmayı hedeflediğini ifade etti.
OVP’nin bir diğer önemli başlığı, enflasyonla mücadele. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, enflasyonun kontrol altına alınması noktasında alınacak tedbirleri ayrıntılı bir şekilde açıkladı. Ekonomik istikrarın sağlanması ve fiyat istikrarının korunması için, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının önemi vurgulandı. Ayrıca, mali disiplinin sürdürülmesi ve kamu harcamalarının etkin kullanımına özel bir önem verilmesi gerektiği ifade edildi.
OVP, enerji sektörü için de birçok yeniliği beraberinde getiriyor. Yılmaz, enerji alanında dışa bağımlılığın azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması gerektiğini belirtirken, “Yeşil dönüşüm” olarak tanımlanan projelere de dikkat çekti. Bu projeler arasında güneş ve rüzgar enerjisi yatırımları, enerji verimliliği önlemleri ve elektrik üretiminde yenilikçi yöntemlerin geliştirilmesi yer alıyor. Hedef, 2026 yılına kadar Türkiye’nin enerji ihtiyacının büyük bir kısmını yenilenebilir kaynaklardan elde etmek olarak belirlenmiştir.
Ekonomik kalkınmaya katkıda bulunacak diğer bir alan da tarım ve gıda güvenliği. Yılmaz, tarımsal üretimin artırılmasının yanı sıra gıda israfının önlenmesi ve yerel üretimin desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Tarımda dijitalleşme ve akıllı tarım uygulamalarına yönelik yatırımlar, bu program içerisinde özel bir yer bulacak. Böylelikle, çiftçilerin daha verimli çalışması ve tarımsal üretkenliğin artırılması hedefleniyor.
Sanayi sektörü de OVP’nin önemli parçalarından biri olarak belirlenmiştir. Yılmaz, Türkiye’nin sanayi üretiminin katma değerini artırmaya yönelik stratejiler geliştirdiğini belirterek, özellikle yüksek teknoloji ve savunma sanayii alanlarına özel desteklerin sunulacağı bilgisini paylaştı. Üretim ve inovasyon bantlarının geliştirilmesi, yerli üretimin ve istihdamın artırılmasıyla önemli kazançlar elde edileceği vurgulandı.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan Orta Vadeli Program, Türkiye’nin ekonomik hedeflerini belirleyerek, yeni bir dönemin kapılarını aralamaktadır. Ekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir kalkınma için atılan bu adımlar, Türkiye’nin ulusal ve uluslararası düzeydeki rekabet gücünü artıracak bir çerçeve sunuyor. OVP'nin başarısı, aynı zamanda toplumun her kesimine etki edecek olan sosyal politikaların hayata geçirilmesi ile de mümkün olacaktır.