Son günlerde etkili olan aşırı yağışlar, Türkiye’nin bazı bölgelerinde ciddi bir sel felaketine neden oldu. Özellikle büyük şehirlerde caddeler, sokaklar ve evler su altında kalırken, vatandaşlar bu duruma dikkat çekmek için alışılmadık bir protesto yöntemi geliştirdi. Bazı etkin protestocular, caddelerde kulaç atarak durumu mizahi bir dille yorumladı ve yetkililere seslerini duyurmak için suyun içinde yüzecek kadar cesur oldular. İşte bu ilginç olayın detayları.
Son haftalarda, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün tarihin en yüksek yağış seviyelerini kaydettiği şehirlerde, bazı yerler adeta göle döndü. Özellikle aşağıdaki iller bu yağışlardan fazlasıyla etkilendi: İstanbul, İzmir, Bursa ve Ankara. Şehir içi ulaşım neredeyse durma noktasına gelirken, birçok vatandaş evlerinde mahsur kaldı. Bu durum, hem altyapı eksikliklerini hem de iklim değişikliği gibi köklü sorunları yeniden gündeme getirdi. Selin yarattığı tahribat sadece maddi kayıplarla sınırlı kalmadı; sosyal hayatta da bir dizi olumsuz etkiler yaşandı.
Sel felaketinin meydana geldiği günlerden birinde, sosyal medyada gündem olan bir olay gerçekleşti. Bazı gençler, suyla dolmuş caddelerde yüzerek durumu eğlenceli bir şekilde protesto etmeye karar verdi. Yüzme stilleri ve neşeli tavırları ile kısa sürede dikkat çekmeyi başardılar. Bu protesto, onlara göre sadece bir kayıptan ibaret olmayan, aynı zamanda vatandaşların nasıl bir tepki vereceğini göstermenin de bir yolu oldu. “Yüzmekten daha eğlenceli ne olabilir ki? Hem protesto hem de bir araya gelme fırsatı,” diyen gençler, bu protestolarına katılan diğer kişilerin de yüzmelerine teşvik ettiler. Birçok vatandaş sosyal medya üzerinden bu anları paylaşarak, hem durumu gözler önüne serdi hem de farkındalık yaratmış oldu.
Bu tür bir protesto, çeşitli yorumları da beraberinde getirdi. Kimileri bu olayın, farkındalık yaratmada etkili olabileceğini düşünürken, bazıları ise durumu hafife alma olarak değerlendirdi. Ancak önemli olan, insanların bir araya gelip sorunlara dikkat çekme çabasıydı. Sosyal medya platformlarında bu etkinlik hızla yayıldı ve gündem oldu. Kimi kullanıcılar “niye yüzmek?” sorusunu sorarken, kimileri de “en azından eğlenceli bir şekilde sesimizi duyuruyoruz” diyerek kendilerini savundular.
Sonuç olarak, yaşanan sel felaketi sadece bir doğal afetten ibaret değil, aynı zamanda birçok sorunu da gün yüzüne çıkardı. Kulaç atan vatandaşların sporu ve eğlencesi belki, bu ağır tablonun yalnızca geçici bir yan etkisiydi; ancak kesin olan bir şey var ki, herkes bu konunun görmezden gelinmemesi gerektiğini biliyor. Özellikle belediyelerin ve hükümetin, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için acil olarak tedbir alması gerekiyor.
Sonuç olarak, doğal afetler elbette kontrol edilemez; fakat bu durumu hafifletecek olan insan faktörü, çağrılara ve müdahalelere her zaman hazır olmalıdır. Caddeler göle dönerken, insanların “en azından yüzmeyi öğrenmeliyiz” düşüncesi, bu olayın ironik bir sonucu olarak hafızalarımıza kazınacak gibi görünüyor.